incil.türk

 
 
 

 
 

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 


 

BİRİNCİ EMİR:
BAŞKA İLÂHLARIN OLMAYACAKTIR

“Karşımda Başka İlahların Olmayacak” (Çıkış, 20:3)

Günümüzde Putçuluk

Günümüzde bir endüstri ülkesinde yaşayan kişi, tahtadan, taştan ya da altından yapılmış putlara ibadetten bir eser kalmadığını görür. Oysa Asya ve Afrika’da bu türden “tanrılar”a ibadet hâlâ sürüyor.

Hindistan Hava Yolları “İndian Airways” dergisinin bir sayısında “Savaş Tanrıçası Durga”nın bir resmi yayınlanmış, hakkında bilgi verilmişti. Altı koluyla Durga düşmanlarını yok ediyordu; çevresi koparılmış kafalarla doluydu. Yanına yaklaşan, dudağından çıkan alevle yanıyordu. Durga düşmanlarını gülümseyerek yok ediyordu. Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi
Hindistan’daki otellerde, kişi çoğu kez birer sanatkârlık abidesi olan fil heykelleriyle karşılaşır. Bu heykeller tanrı Ganapati’yi anlatır. Onun önüne sürekli taze çiçekler konur. Özel bayram günlerinde, her biri bir kaç katlık bir ev büyüklüğünde olan plastik filler allanıp pullanıp caddelerden geçirilir, büyük bir kalabalığın eşliğinde bir deniz ya da nehir kıyısına getirilip suya bırakılır. Bunun balıkçılara bereket getireceğine, fırtına anlarında da suyun kıyıyı aşmasına mâni olacağına inanılır.

Kimi bayram günlerinde binlerce inek üç kez Hindu tapınaklarından geçirilir, üzerlerine tütsülü su dökülür. Böylece ineklerin salgın bir hastalığa yakalanmayacakları, sütlerinin bol olacağı umulur. Bu merasimin ardından ineklerin boynuzları alımlı renklerle boyanır.

Himalaya’da Ladak Vadisi’nde ya da Budistlerin yoğun olduğu her hangi bir memlekette kişi, insanların, önlerinde huşu içinde ibadet ettikleri altından yapılmış gülümseyen Buda heykelleri görür.

İnsanlığın yaklaşık üçte biri hâlâ bu türden bir putçuluğu uyguluyor. Bu insanlar tanrılarının gücüne, tapındıkları putlara bağımlılar ve onlar da ruhların var olduğuna inanıyorlar. Endonezya’da ve Afrika’da sayısız töre ve gelenek kitleleri tutsak etmiş durumdadır. Özellikle atalara ibadet gitgide yaygınlaşıyor. İsa aracılığıyla ruhların dehşetinden, putlara ibadetten ve sihir, büyü bağlarından kurtuluşu yaşayan ve bundan böyle yaşamını İsa’nın tasarrufuna bırakan kişi, kişisel güvenliği için artık muskaya, puta ihtiyaç duymaz. O, kötü ruhların her türden etkisine karşı korunmuş ve silahlanmıştır. Göklerdeki Babamız, bizi her türlü cin korkusundan ve büyü etkisinden kurtarıyor. Allah’ın Oğlu İsa’nın kanı, sihir ve büyünün her türüne karşı en mükemmel korunmadır. Karanlık güçlerinin ardında, İsa izleyicilerine karşı tertiplenen ya da söylenen bütün yazılar ve lânetler, kendisinde kalan herkes için bir kale ve emin bir sığınak olan Tanrımız’a çarpar, yok olur.

Modern Putlar

Endüstri ülkelerinde putçuluğun bir başka çeşidi yaygınlaştı. Kişi tekniğe Diri Allah’tan çok güvenir oldu; sürekli onun yardımına başvuruyor. Arabasına bindiğinde, ne kadar süratli sürerse sürsün, frenlerin çalışacağına güveniyor. Araba modern insanın putu oldu çıktı. Bir zamanlar İbraniler’in altın buzağının etrafında dansetmeleri örneğinde olduğu gibi, günümüzün kültürü de arabanın çevresinde dört dönüyor. Para biriktiriliyor, araba her fırsatta özenle yıkanıp cilalanıyor, motor sürekli kontrolden geçiriliyor... Kısacası, insanoğlu bugün başka hiç bir şey için bu kadar zaman ve para harcamıyor. Allah, modern insanın gözünde tekniğin akılları baştan alan gücünden daha mı küçük? Spor karşılaşmalarına, araba yarışlarına binlerce insan gidiyor; oysa kilise sıraları dolmuyor. Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi
İsa, bizleri özellikle para ve servet arzusundan uyardı. Kimsenin aynı anda hem paraya pula, hem de Allah’a kulluk edemeyeceğini bizlere ısrarla bildirdi. Ya Allah’ı sevip parayı pulu reddedeceğiz, ya da para ve servet tutkusuyla kendimizi kaybedeceğiz. Açgözlülük ve kıskançlık, bütün kötülüklerin anasıdır. “...devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliğine girmesinden daha kolaydır.” (Matta, 19:24) Komünist ideoloji ile kapitalizm aslında birbiriyle akrabadır; biri varlıklı, diğeri ise, hile ve şiddetle varlığa konmak sevdasındadır. Altın dananın etrafındaki dans,

Doğu’da ve Batı’da aynı hızla devam ediyor. Aldanmayın! Allah kendisiyle alay edilmesine izin vermez. “Siz hem Tanrı’ya, hem de paraya kulluk edemezsiniz.” (Matta, 6:24) İsa, yaşamı boyunca yoksul ve kanaatkârdı. O’nun öğrencileri bizi uyarıyor: “Zengin olmak isteyenler ise ayartılıp tuzağa düşerler, insanları çöküşe ve yıkıma götüren birçok anlamsız ve zararlı arzulara kapılırlar” (I. Timoteyus, 6:9).

Bütün kültürlerde ve dinlerde gizli ya da açık hâkimiyetini sürdüren en dayanıklı ilah ise, “ben” dir. Herkes en iyi, en güzel, en önemli ve en büyük olmak ister. Kişi, doğrudan böyle düşünmese bile, bilinçaltı öyle olmak arzusundadır. Her insan, sanki kendisi dünyanın odak noktasıymış gibi yaşıyor. Bir seferinde küçük bir kız çocuğuna, büyüyünce ne olmak istediği soruldu. Kız, “Anıt olmak istiyorum” dedi. “Neden anıt olmak istiyorsun?” diye soranlara da, “O zaman” dedi, “Herkes başını kaldırıp bana bakacak.” Gurur ve bencillik kanımızda var. Oysa bu tutum, İsa’nın Ruhu’na temelden aykırıdır. O nedenle bu semiz “ben”imiz ölmek zorundadır. Mesih şöyle buyuruyor: “Birbirinizden övgüler kabul ediyor, ama tek olan Tanrının övgüsünü kazanmaya çalışmıyorsunuz. Bu durumda nasıl iman edebilirsiniz?” “Ben yumuşak huylu ve yürekten alçakgönüllüyüm. Boyunduruğuma girin ve benden öğrenin. Böylece yüreklerinize esenlik bulursunuz.” “Canını kurtarmak isteyen, onu yitirecek; canını benim uğruma yitiren ise, onu kazanacaktır” (Yuhanna, 5:44; Matta,11:29; Matta,16:25) Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi
Putlara Tapınmanın Üstesinden Gelebilmek

Allah’ın yanında başka tanrılara tapınmak neden günahların en büyüğüdür? Gerçekten de, Allah’tan başka Tanrı yoktur! Bu dünyanın tüm uluları, güçlüleri O’nunla kıyaslandıklarında birer hiç durumundadır. Bu kabiliyetli, üstün niteliklere sahip insanlar da günün birinde ölecekler. Yalnızca Allah sonsuza dek kalacaktır. Bizleri yaratan O’dur ve övgü yalnızca O’nadır. Tüm evrenin odak noktası O’dur. Kendi etrafımızda değil, O’nun çevresinde dönmeliyiz. “Ben”imizin kısır döngüsü her gün kırılmalıdır; ancak bu takdirde Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi
Allah’a hizmet edebilme özgürlüğüne kavuşabiliriz. Bankadaki hesabımız, sağlığımız, ya da yeteneklerimiz yaşamımızın merkezine konulmamalıdır. Her şey geçicidir; kalıcı olan sadece Allah’tır. O, yaşamımızın temelidir. Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi
İbrahim, yıllarca özlemini çektiği, doğması için dualar ettiği oğlu İshak’ı öylesine sevdi ki, İshak onun için neredeyse bir tanrı oldu. İşte tam bu esnada Rab, kulunu sınayarak ondan, sevgili oğlunu kurban etmesini istedi. İbrahim, bu imkânsız işi yapmaya, oğlunu kurban ederek, övgüyü sadece

Allah’a vermeye hazırdı. İshak’ın kurban edilmesini Allah son anda reddetti ve onun yerine bir kuzu gönderdi. İbrahim’in yüreğindeki savaşımı Allah zorunlu görmüştü. Sevilenden vazgeçildiği an Allah yüceltilebildi. Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi

Allah ile aramızdaki ilişkiye küçük büyük putların sızıp sızmadığını kendimize sormalıyız. Bu putlar; kitaplar, mücevherler, hatıralar ya da hobiler, âdet, hak hukuk, ev arsa, daha binlerce başka şey olabilir. İnsanlar bile yüreğimizi tutsak edebiliyorlar. Özellikle kimi devlet başkanlarına Doğu’da ve Batı’da sunulan kitlesel bağlılık ve yüceltme, zaman zaman putlara tapınmayı andırıyor. Napolyon, Hitler, Stalin, Nasır, Humeyni ve diğerleri, milyonlarca insanı peşlerinden sürüklediler. Kendileri için dikilen heykeller ve anıtlar, çoğu kez ölmelerinden kısa bir süre sonra yıkıldı, yok edildi. İnsanın insana sunduğu bu kör güven, peygamber Yeremya’yı şu sarsıcı ifadede bulunmaya sevk etti: “İnsana güvenen, insanoğlunu kendisine dayanak edinen adam lânetlidir” (Yeremya, 17:5).

Film yıldızları ve ünlü sporcuların tanrılar gibi övülmelerine, basında ve televizyonda göklere çıkarılmalarına sıkça rastlanır. Bu türden programlarda adeta sihirlenmiş izlenimi veren seyirciler, kitle psikozunun etkisinden kendilerini kolay kolay kurtaramazlar.

O halde insanlara her türden saygı günah mıdır? Asla! Ama her kim bir insanı Allah’tan çok sever, yaratılmışa Yaratan’dan çok güvenirse, ruhsal bir zina işlemektedir. Allah kendisini tüm zamanlar için, bizimle ebedi bir antlaşmada bağladı. Yalnızca Allah’ı yüceltmedikleri, O’nu yürekten sevip kendisine yürekten güvenmedikleri için, İsa insanları “zani (zina eden) bir soy” olarak niteledi.

Allah’tan sapmanın yüreklerde bıraktığı boşluk dolmak zorunda olduğundan, eski ve yeni putlara tapınma günümüzde her yerde yayılıyor. Oysa Allah, kıskanç bir Allah’tır. O, yüreklerimize yalnız ve tam olarak sahip olmak istiyor. Sevgimizin, fedakârlığımızın yüzde ellisi ya da yüzde sekseniyle yetinmiyor. O, ya bizlere tamamen ve ebediyete kadar sahip olmak istiyor, ya da hiç! Bu nedenle yaşamımızdaki eski ve yeni putlar yıkılmalı, Allah’a karşı tavrımız kökünden yenilenmelidir.

Mesih İnancı Birinci Emir’e Aykırı mıdır?

Yahudiler ve Müslümanlar bu noktaya kadar, On Emir’in Mesih İmanlıları tarafından yapılan yorumuna katılıyorlar. Ama ardından sert bir direniş boy gösteriyor. Mesih İmanlılarını tiksinti ve hakaretle suçlayarak, “Siz” diyorlar, “birinci ve en büyük emri çiğneyenlersiniz! ‘Üç Allah vardır, bunlardan biri çarmıha gerilmiştir’ diyerek Allah’a küfrediyorsunuz.” Kutsal Üçlük’e inandıklarından dolayı Mesih İmanlıları Yahudiler ve Müslümanlarca, sürekli Allah’a küfretmek ve putlara tapınmakla suçlanıyorlar.

Bu türden suçlamalara İsa nasıl cevap verdi? O her gün, ruhtan nasibini almamış bir mantığın ürünü olan bu türden ithamlarla karşılaşıyordu. İzleyicilerine, “Ben ve Baba biriz” diyerek sesleniyordu. (Yuhanna, 10:30).

Çok geçmeden, “Ben Baba’dayım, Baba bendedir” diye tanıklıkta bulundu. Tutuklanmadan az önce İsa izleyicileri için dua etti: “...bizim bir olduğumuz gibi, (onlar da) bir olsunlar” (Yuhanna, 17:22). Bu eşsiz ayette, Kutsal Üçlük’ün sırrına ilişkin açık tanıklığı görüyoruz. Çoğul kipi, tekil olarak anlaşılmalıdır. İsa, Babası’yla olan kusursuz birliğine tanıklıkta bulundu. Bu Tanrısal gerçeği matematiksel yoldan kavrayamayız: “...Kutsal Ruh’un aracılığı olmadan da hiç kimse ‘İsa Rab’dir’ diyemez.” (I. Korintliler, l2:3)

İsa izleyicilerine, Baba Allah’ın, kendisini seven her kişide mesken tutacağını vaat etti. O bununla, Kutsal Ruh’un izleyicilerine yerleşeceğini vaat etti ve kendisini onunla özdeşleştirdi. (Yuhanna, 14:23)

O halde Mesih İmanlıları, üç ayrı Tanrı’ya değil, kendisini Baba, Oğul ve Kutsal Ruh olarak duyuran tek Allah’a iman ediyorlar. Kutsal Üçlük’e tanıklıklarıyla onlar ilk buyruğu çiğnemiyorlar; tersine onu yerine getiriyorlar. İsa’nın barıştıran ölümü sayesinde içimize yerleşen Allah’ın Ruhu, Allah’ı Babamız olarak isimlendirip övmeye, Mesih’e iman edip bağlanmaya cesaretlendiriyor. “...bize verilmiş olan Kutsal Ruh aracılığıyla Tanrı’nın sevgisi yüreklerimize dökülmüştür.” (Romalılar, 5:5) Allah’ın Üçlük’teki Birliği, Kutsal Ruh’tan yeniden doğmamış ya da ayak direterek bu gerçekliğe girmek istemeyenlere kapalı kalacaktır.

Allah’ın Üçlük’te Birliği Hakkında Eski Antlaşma Ne Diyor?

Gerçeği sevenler için Eski Antlaşma’da, Allah’ın Üçlük’teki Birliği’ne ilişkin işaretler vardır. Kuran bile onun varlığını inkâr edemiyor. Mezmurlarda şu ayeti okuyoruz: “...Sen benim oğlumsun, sana bugün Baba oldum... Oğlu öpün ki, öfkelenmesin; yoksa izlediğiniz yolda mahvolursunuz....” (Mezmur, 2:7;12)

İşaya Kitap’ında şu satırlar yazılı: “...İşte, kız gebe kalacak ve bir oğul doğuracak ve onun adını İmmanuel (Allah bizimle) koyacak” (İşaya, 7:14). “Çünkü bize bir çocuk doğdu, bize bir oğul verildi. Başkanlık onun omuzu üzerinde olacak ve onun adı: Olağanüstü Öğütçü, Kadir Allah, Sonsuzluk Babası, Esenlik Önderi olacak.” (İşaya, 9:6) Burada Oğul’un, Baba’nın kendisi olduğuna tanıklık ediliyor.

II. Samuel’de Davut’a, kendi soyundan gelen oğullarından birinin aynı zamanda “Allah’ın Oğlu” olacağı vaat edilmişti. Birçok Yahudi, o andan itibaren Davut Oğlu’nu Allah’ın Oğlu olarak nitelerler.

Mezmurlarda şu ayeti okuyoruz: “RAB, Efendim’e, ‘Ben düşmanlarını ayaklarına basamak yapıncaya kadar sağımda otur, diyor.” (Mezmur, 110:1 ) Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi

Bütün bu ayetler, Baba Allah, Oğul ve Kutsal Ruh arasındaki kusursuz birliğe tanıklık ediyor. İsteyen, Allah’ın “biz” kipiyle konuştuğu Kutsal Kitap’ın ilk bölümündeki sırrı kavrayabilir: “Suretimize, benzeyişimize göre insan yapalım...” (Yaratılış, 1:26) O halde Kutsal Üçlük’e tanıklık, Mesih İmanlıları’nın bir “icadı” değildir. Bu gerçek, Mesih’in doğumundan 1000 yıl önce Allah tarafından duyuruldu.

Mesih’in Tanrılığına İlişkin Kuran’da İşaretler

Baba Allah, Oğul ve Kutsal Ruh arasındaki kusursuz birliğe sadece Musa’nın beş Kitap’ı, Mezmurlar ve peygamberler tanıklıkta bulunmuyor. Mesih İnancının bu köklü gerçeğine ilişkin Kuran’da da izler var. Tarafsız bir gözle Kuran’ı okuyan bir Müslüman, Mesih’in olağanüstü doğumunu, O’nun üstün makamını açıkça görür. Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi
Birçok Kuran ayeti, Mesih’in Allah’ın Sözü ve O’ndan bir Ruh olduğuna tanıklıkta bulunuyor. (Ali İmran, 45; Nisa, 171; Meryem, 34) Bu, İncil’in Yuhanna bölümünde işlenen konunun İslâmi bir yankısıdır. “Söz beden olup aramızda yaşadı. Biz de O’nun yüceliğini, Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu olan Biricik Oğul’un yüceliğini gördük.” (Yuhanna, 1:14) Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi
(Enbiya, 91 ve Tahrim, 12) surelerinde, “Biz Ruhumuz’u Meryem’e üfürdük” yazılı. Her gerçek Müslüman, İsa’nın -bir erkeğin girişimi olmaksızın- bakire Meryem’den doğduğuna inanır.

(Bakara, 87; 253 ve Maide, 110) surelerinde, Allah’ın Mesih’i Kutsal Ruh’la desteklediği, O’nun bu sayede şifa mucizeleri gerçekleştirdiği, ölüleri dirilttiği belirtiliyor. Kutsal Üçlük bu ayetlerde dolaylı yoldan, Allah, Mesih ve Kutsal Ruh arasında bir eylem birliği olarak tanımlanıyor. O halde niçin Allah’a ve Mesih’ine karşı bu öfke, başkaldırı? Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi
Meryem suresi 21. ayette “Mesih bizden bir rahmettir” yazılı. Allah Kuran’da da “biz” kipiyle konuşuyor. Mesih bu ayette, Rahman ve Rahim Olan’ın rahmeti, dolayısıyla, Tanrısal özden kaynaklanan Tanrısal öz olarak niteleniyor. Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi
Eski Antlaşma ve Kuran’da, Kutsal Üçlük’te bir olan Allah’a ilişkin sayısız işaret, Tanrı’yı arayan tüm insanları, meleklerle birlikte O’nun huzurunda seslenmeye cesaretlendiriyor: “Orduların RABB’İ kutsaldır; kutsaldır, kutsaldır! Bütün dünya O’nun yüceliğiyle dolu” (İşaya, 6:3). Bu Üçlük tekrar, Baba’nın, Oğul’un ve Kutsal Ruh’un Kutsal olduğuna işaret ediyor. Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi

Mesih’in Tanrılığına İman

Hep bir yürekten ve ağızdan Mesih’in Tanrılığına tanıklıkta bulunan izleyicileri, ne bir mezhepçi sürüsü, ne de aklı başında olmayan bir deliler topluluğuydu. Pavlus, “Mesih, görünmeyen Allah’ın suretidir” diye yazıyor. “Görünmez Tanrı’nın görüntüsü, bütün yaratılışın ilk doğanı O’dur.” (Koloseliler, 1:15) “...O’nun yüceliğini, Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu olan biricik Oğul’un yüceliğini gördük.” (Yuhanna, 1:14) “Sen, yaşayan Tanrı’nın Oğlu Mesih’sin.” (Matta, 16:16)

İznik Konseyi Elçiler’in imanını şöyle özetledi: “Mesih , Tanrı’dan Tanrı, ışıktan ışık, gerçek Tanrı’dan gerçek Tanrı’dır. Doğmuş, yaratılmamıştır; Baba’yla aynı özdendir.”

Müslümanlar ve Yahudiler katı dogmalarıyla, Allah’ın özgürlüğüne keyfi olarak sınır çizmeye kalkıyorlar. Kim, Allah’a nasıl olması gerektiğini dikte edebilir? Eğer, O’nu insanlığa kurtulmalık olarak, yeryüzüne göndermeyi kararlaştırmışsa, kim Allah’a bir oğul sahibi olmayı yasaklayabilir? Mesih daha yaradılıştan önce vardı. O, dünyayı Allah ile barıştırmak, Allah ile O’ndan sapan insanlar arasında barış kurmak için insan bedeni aldı. Sırf dünyayı kurtarmak uğruna Mesih insan oldu. Dünyanın günahını yüklenecek kurban kuzusu olabilmek için, kişinin asla günah işlememiş olması gerekiyordu. Vaftizci Yahya bu gerçeği dile getirdi. “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı kuzusu” (Yuhanna, 1:29). Ancak, günahlarımızın affedilmesi durumunda, Allah’a Baba deme hakkını kazanıyoruz. İsa bütün insanları kurtardı; sadece Mesih İmanlılarını değil, Hinduları, Budistleri, Yahudileri, Müslümanları ve Ateistleri de. O, kendisini yaşamının Rabb’i olarak kabul eden herkese, sonsuz yaşam bağışlıyor. Oğul bizi Baba’ya götürüyor, Baba da Oğul’a. İsa’nın Ürdün Nehri’ndeki vaftizi sırasında Allah’ın bizzat kendisi şöyle seslendi: “Sevgili Oğlum budur, O’ndan hoşnudum.” (Matta, 3:17). Kuranda isa Mesih, İncilde ve Tevratta isa mesih, muhammed peygamber mi

Birinci Buyruğun Amacı

O halde ilk buyruğun amacı, Allah’a sınırsız sevgiden başkası değildir. Bu ayrıcalığı Musa şöyle dile getirdi. “RABB’İN Allah’ı bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün gücünle seveceksin” (Tesniye, 6:5). Ya Allah’ı seviyor ve O’nunla uyum içinde yaşıyoruz; ya da O’ndan nefret ediyor, istemine aykırı bir yaşam sürüyoruz. Oysa Allah’ı seven kişi, O’nu düşünür, kulağı O’ndadır, O ne istiyorsa, onu yapar; güveyi ile gerdeğe gireceği günü bekleyen gelin misali O’nun için yaşar.

Gelinin güveyden gelen mektuplarını ezberlercesine tekrar tekrar okuması gibi, o da Tanrı’nın kelâmını elinden dilinden düşürmez. Kibrinde, gururunda taşlaşan, kendisini küçük bir ilah haline getiren kişi ise, Kadir Olan’dan yüz çevirmiştir. O’nun sözlerini zamanla unutur, istemini yerine getirmez. Böyle bir insanın sonunda yüreği taşlaşır, kendisi de Tanrısal hükme uğrar.

Oysa kendisini Allah’ın Ruhu’na açıp İsa aracılığıyla günahlardan bağış kazanan kişi, Kutsal Ruh’un gücüyle donatılır, Baba’nın suretine dönüştürülür; çünkü o, Baba adının kendisinde ve ailesinde kutsanması için gün aşırı dua etmektedir. Tanrı’yı seven kişi, lütuf üzerine lütuf alır. O, günahlarını itiraf ettiği için, yüreğinin ve vicdanının nasıl arıtıldığını günaşırı yaşar, Tanrı çocuklarının ruhsal özgürlüğündedir. Allah’ı sevip, Mesih’in adında yaşamlarındaki tüm putları kovanlar, Yeni Antlaşma’nın sırrını kavrarlar: “Tanrı sevgidir. Sevgide yaşayan, Tanrı’da yaşar, Tanrı da onda yaşar.” (I. Yuhanna, 4:16)

Sonraki Sayfa (İkinci Emir - Kendin İçin Oyma Put Yapmayacaksın)

   

© Copyright incil.türk