www.incilTurK.com

 
 
 

 
 

 

 
 
 
 

 

Sakramentler (Vaftiz ve Rabbin Sofrası)


 
  1. Günahlardan Arınmak için Vaftiz yeterlimidir?

Vaftiz günahlardan arınmanın işareti ve simgesidir. Kurtuluşumuz ise Tanrımızın bize sunduğu lütufla gerçekleşmektedir. İşaret gerçek değildir, Gerçeği gösteren bir tabela gibidir. Ama Kurtarıcımız Tanrı, iyiliğini ve insana olan sevgisini açıkça göstererek bizi kurtardı. Bunu, doğrulukla yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh'un yenilemesiyle yaptı. Titus 3:4-6

Vaftiz konusunda şunu açıkça belirtmeliyiz ki Vaftizdeki su veya bizi vaftiz eden’in gücü ile günahlardan arınmıyoruz. Bizler Tanrı’nın İsa Mesih aracılığı ile bizelere sunduğu lütüfla ve Vaftiz aracılığı ile bizde işleyen Tanrı’nın gücü ile günahlardan arınıyoruz. Kol 2:11-12 Ayrıca Mesih'in gerçekleştirdiği sünnet sayesinde günahlı benliğinizden soyunarak elle yapılmayan sünnetle O'nda sünnet edildiniz. Vaftizde O'nunla birlikte gömüldünüz ve O'nu ölümden dirilten Tanrı'nın gücüne iman ederek O'nunla birlikte dirildiniz.

  1. Vaftiz Yeni Atlaşma ilemi Meydana Çıkmıştır?

Hayır, Vaftiz Eski antlaşmadan beri mevcuttur. Levililer 11:44 Tanrınız RAB benim. Kendinizi kutsayın ve kutsal olun. Çünkü ben kutsalım. Bu ayetten sonra Rab Musa’ya yıkanmalarını açıklıyor Levililer 13:34b Hasta giysilerini yıkayacak ve temiz sayılacaktır.  Levililer 14:51-52 Sedir ağacını, mercanköşk otunu, kırmızı ipliği, canlı kuşu alıp kesilen kuşun kanına ve akarsuya batıracak. Yedi kez eve serpecek. Böylece kuşun kanı, akarsu, canlı kuş, sedir ağacı, mercanköşk otu ve kırmızı iplikle evi paklamış olacak. Ayrıca Levililer 15:6;8;10;11 dede devamlı temizlenmek için yıkayacak, yıkanacak, sözleri geçmektedir. Levililer 15:13 akarsuda yıkanacak ve temiz sayılacak. Levililerin burada Tanrının kirli saydığı şeylerden kurtulmanın yöntemlerini görüyoruz Yıkanma Ve Vaftizi düşündüğümüzde bize bir örnek oluşturmaktadır. Sonra Mısırdan Çıkış 29:1a «Bana kâhinlik edebilmeleri için, Harun'la oğullarını kutsal kılmak üzere şunları yap: Tanrı Musa’ya Harun ve oğullarını kendisine Kahinlik etmeleri için seçtikten sonra onların bu göreve başlamadan önce şunları yapmasını istemektedir. Çıkış 29:4 Harun'la oğullarını Buluşma Çadırı'nın giriş bölümüne getirip yıka. Bu ayette açıkça gördüğümüz gibi Tanrı hizmetine seçmeden önce Harun ve Oğullarının Yıkanmasını Paklanmasını istiyor, Ve Wbizlerinde kesinlikle öyle olmamız gerekmektedir. Ve ayet deki su ile yıkanmaları onları Tanrı’nın önünde durabilmelerini hazırlıyordu, O dönemde Kahinlere yardım eden insanlar vardı Levililer ve Tanrı sadece Kahinlerin değil aynı zamanda Levililer’inde yıkanmalarını istiyordu. Sayılar 8:5-8 RAB Musa'ya şöyle dedi: "Levililer'i İsrailliler'in arasından ayırıp dinsel açıdan arındır. Onları arındırmak için şöyle yapacaksın: Günahtan arındırma suyunu üzerlerine serp; bedenlerindeki bütün kılları tıraş etmelerini, giysilerini yıkamalarını sağla. Böylece arınmış olurlar.

Gördüğümüz gibi Vaftiz Tanrı’nın değişik şekillerde olsa Eski Antlaşmadan beri vardır.

  1. Kaç yaşındaki insanlar Vaftiz edilebilir?

Kutsal Kitap’ta bu konu ile açıkca bir yaş belirtmemiştir. Ancak Kutsal Kitap’ta bazı bölümler vardırki bunların bize her yaşta vaftiz olmamız gerektiğini emretmektedir. Bu ayetler, Elç 2:38-39 Petrus onlara şu karşılığı verdi: “Tövbe edin, her biriniz İsa Mesih’in adıyla vaftiz olsun. Böylece günahlarınız bağışlanacak ve Kutsal Ruh armağanını alacaksınız. Bu vaat size, çocuklarınıza ve uzakta olanların hepsine, Tanrımız olan Rab’bin kendine çağıracağı herkese yöneliktir.” Elçi Petrus burada sadece büyüklere seslenmemektedir. herbirinizdemektedir, ayrıca bildiğimiz gibi eski antlaşmadaki sünnet yeni antlaşmadaki vaftizle aynıdır ve Eski Antlaşmadaki bazı örneklere bakacak olursak «Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şu: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek. Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak. Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dahil sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu. Yaratılış 17:10-12

Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın simgesi olacak. Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacak, çünkü antlaşmamı bozmuş demektir.» Yaratılış 17:13-14

Kutsal Kitapta yukarıdaki örneklere daha bir çok örnek bulunabilmekteyiz.

  1. Sakrament Nedir?

Elçi Pavlus’un Efesliler 3:1-11’de açıkladığı gibi Sakrament Tanrı’nın sır olan bizlere sunduğu lütuf tasarısının maddesel elementlerle açıklanmasıdır. Bu sır İsa’dan önce açıklanmamışsa da İsa Mesih’ten sonra Elçiler aracılığı ile bizlere açıklanmıştır. Bu sır kimsenin anlamamsı gereken bir sır değildir. Bu sır Tanrı’nın İsa Mesih’te tüm dünya için olan amacıdır.

  1. Kaç defa Vaftiz olabiliriz?

Bir kere, Çünkü vaftiz Tanrı’nın vaatlerinin bize açıklanmasıdır, Vaftiz olan bir insan bu vaatlere sahip olmuştur ve Tanrı’nın vaatleri zamanla yok olmaz.

Romalılar 6:3-7 Mesih İsa'ya vaftiz edilenlerimizin hepsinin O'nun ölümüne vaftiz edildiğini bilmez misiniz? Baba'nın yüceliği sayesinde Mesih nasıl ölümden dirildiyse, biz de yeni bir yaşam sürmek üzere vaftiz yoluyla O'nunla birlikte ölüme gömüldük.  Eğer O'nunkine benzer bir ölümde O'nunla birleşmişsek, O'nunkine benzer bir dirilişte de O'nunla birleşeceğiz.  Artık günaha kölelik etmeyelim diye, günahlı varlığımızın ortadan kaldırılması için eski yaradılışımızın Mesih'le birlikte çarmıha gerildiğini biliriz. Çünkü ölmüş olan, günahtan özgür kılınmıştır.

Biliyoruz ki Vaftiz İsa Mesih’le birlikte ölmek ve dirilmektir. Ayette de açıkça görüldüğü gibi bizler günah karşısında öldük buna göre bir kez vaftiz olmak yeterlidir.

  1. Tanrı görünmeyen lütfunu bizlere sunmak için neden Fiziksel araçları kullanmıştır?

ÖnceKutsal Kitap’tan bildiğimize göre Tanrı’yı görüp’te hiçbir insanın yaşayamayacağıdır, Matta 28:1-4 / Yeşeya 6:1-5 bu iki ayettede açıkca görünmektedirki, Hiçbir insan Tanrı’yı göremez.

Lutfün sunuluşunda ise Tanrı bizlere gelmektedir, Yani Tanrı ile bütünleşmekteyiz bunun için Tanrı biz fiziksel bedenlere sahip insanlara görünmeyen lütfunu sunmak için  Fiziksel araçlar kullanmıştır.

  1. Sakrament bize ne anlatmaktadır?

Sakramentler ilk olarak bizleri Mesih’te sahip olduğumuz yeni kimliği tanımlar ve bizlerin bu kimliğe uygun yaşamaya çağırırlar. Eski benliğimize ölüp yeni yaratıklar olduğumuzu gösterir. Kol 2:12 Vaftizde O'nunla birlikte gömüldünüz ve O'nu ölümden dirilten Tanrı'nın gücüne iman ederek O'nunla birlikte dirildiniz.

 Ancak Sakrament bizleri asla dünyadan ayırmaz, ayrı kılmaz, çünkü bizler biliyoruz ki Mesih’te yeni yaratıklar olduk ancak etrafımızda bir sürü bundan yoksun olan insanlar var buna göre gururla diğer insanlara bakarak “Ben kurtuldum ama sen kurtulamadın” diye dışlamamıza da izin vermez. Bu konu ile Kutsal Kitap’ta çok net ayetler bulunmaktadır, Luka 18:1-17) Ayrıca Yunus’ta kendisinin çok doğru bir kişi olduğunu bildiği için diğer uluslara müjdeyi paylaşmak istemedi onlar günahkar diye çünkü sakramentleri o insanları dışlamak için bir izin belgesi gibi düşünmüştü.

İkinci olarak sakrament bizleri hizmete çağırırlar en basitinden bizleri Komşularımıza müjdeyi duyurmak için

  1. Rab’bin Sofrası Eski Antlaşmadaki Fısıh yemeğimidir?

Hayır Çünkü Kutsal Kitap’ın Yuhanna 18:28 bölümüne baktığımızda Yahudilerin Fısıh Bayramı olan (Mısır’dan Tanrımızın onları kurtarmadan önce onların kestikleri kuzunun kanı sayesinde kendilerine dokunmadan Mısır halkını vurduğunda gün) İsa Mesih Yakalanmış ancak o gece öğrencileri ile Bizlerin Fısıh yemeğini yediğini görmekteyiz.

  1. 1. Korintliler 11:27 Bu nedenle kim uygun olmayan şekilde ekmeği yer ya da Rab'bin kâsesinden içerse, Rab'bin bedenine ve kanına karşı suç işlemiş olur. Ayetine göre bazı durumlarda Rab’bin Sofrasından paylaşmamız yasaklanmış mıdır?

Elçi Pavlus’un burada söylediğine göre uygun olmayan bir şekilde yaklaşmak yasaklanmıştır, ve burada uygun olmayan şekili tanımlarsak “Aynı bedendeki, Mesih’in bedenindeki diğer kardeşlerle olan sorunlar, çözemediğimiz problemler, dargınlıklar v.s.”

Bu konuyu tam olarak anlayabilmemiz için Ayetin devamına bakmamız gerekmektedir, Pavlus 11:28’de uygun bir şekilde yaklaşmamak için uygunsuzluğu düzelmemiz için ne yapmamız gerektiğini anlatmaktadır. 11:29’da da kendimizi sınamadan böyle yaparsak kendimizi nasıl mahkum edeceğimizi anlatmaktadır. Ve 11:30’da insanların bu sınamayı yapmadan Sofraya yaklaştıkları için öldüklerini, hasta olduklarından bahsetmektir, şimdi ise 11:31’e geldik. Eğer kendi kendimizi sınasaydık, yargılanmazdık. Evet Pavlus sınasaydık yargılanmazdık demektedir, Rab’bin sofrasının önemini paydaşlığını biliyoruz bu sofra bizim için çok önemlidir ve bu sofrayı bize sunan Rab’bin kendisidir peki şimdi ne yapacağız? Kendi benliklerimiz, kendi insansal çekişmelerimiz yüzünden bize sunulan bu Kutsal Sofradan uzakmı duracağız? Örnek benim şu anda nerede olduğunu bilmediğim bir insanla sorunum var ben onu bulamıyorum veya o insan ölmüş Pek ne yapacağım hiçbir daha Rab’bin sofrasından almayacak mıyım? Hayır, Sofra’ya geleceğiz ve yüreğimizi sınayacağız bu sofra aracılığı ile bize hatırlatılan günahlardan tövbe edeceğiz, sonra eğer sorunlu olduğumuz kişileri bulabilme, konuşa bilme imkanımız varsa onlarla bu sorunumuzu çözeceğiz,

Sofra’ya uygun bir şekilde yaklaşmak çok iyidir ancak hiç birimiz mükemmel olmadığımız için mükemmel bir şekilde yaklaşamayız. Rab biliyoruz ki bu sofrayı biz günahkarlara sunmuştur, bunun için yüreğimizi sınamalıyız sofraya gelip tövbe etmeliyiz ve sofradan sonra uygun olmayan davranışı ortadan kaldırmalıyız.

  1. Kilise Toplantılarımızda ibadete (ilahi, dualar, vaaz) başlamadan önce Rabbin Sofrasını’mı almalıyız?

Bu konuda Kutsal Kitap’ın Luka 24:13-35 bölümüne bakacağız… Ayetlerde gördüğümüz gibi öğrencilerden iki tanesinin ümidi kırılmış, hüzünlü bir şekilde köylerine gitmekteydiler, yolda Dirlimiş Rab İsa’yı gördüler ve onunla sohbet ederek yolculuk ettikleri halde Rab’bi tanıyamadılar. Luka 24:27 ‘de Rab onlara Tanrı’nın sözlerini açıklıyor ve evlerine davet ediyorlar, Rab İsa Mesih’in onlarla son yemekte yaptığı gibi ekmek böldü ve yine onlara sundu, onlarında gözleri açıldı,

Burada gözleri açılıp hatırladıkları, son yemekteki vaatleri hatırladılar, Burada dikkat edersek Tanrı’nın kelamı ve Rabbin Sofrası ile gözleri açılmaktadır, ve Rabbi tanıdılar. Ve hemen koşup  diğer öğrencilerin yanına gidip olanları anlatmaktadır, bu ayet bize çok güzel bir örnek üstelik bu çok net örneği Rab bize veriyor, buna göre 1. sırada Rabbin sözü bize verilmeli devamında ilahilerimiz, dualarımız, son olarakta Rabbin Sofrasını sunmalıyız.

  1. Onuncu soruya göre vaaz, sakrament’ten dahamı önemlidir?

Bu soruya cevabı bir örnekle vereceğim,

Söz olmadan Rabbin Sofrasını sunmak: Eşinize “Seni Seviyorum” demeden ona bir çiçek demeti sunuyoruz, Ancak bu güzel hareket karşısında eşimiz şaşırıyor ve bu çiçeği neden ona verdiğimizi bilmiyor, ona özel aldığımızdan haberi yok. Burada onu sevdiğimize istinaden eylemi yapıyoruz ancak eşimizin onu sevdiğimizi anlatacak sözü söylemediğimiz için anlamıyor.  Bir anlam eksikliği var.

Rab’bin Sofrası olmadan Söz’ü Sunmak :  Bu seferde eşimize “Seni Seviyorum” diyoruz ancak çiçek vermiyoruz. Bu seferde sevgi gözle görülür bir şeyden yoksun, Eşimiz bu sözün gerçek olup olmadığını anlamıyor, bilemiyor.

Hem Söz’ün Hemde Sofranın Sunulması : Bu seferde eşimize “Seni Seviyorum” diyoruz ve ona çiçek demetini uzatıyoruz, Bu son seçenekte sakrament olan eylem yoluyla ve sözlerle verilen çiçekler bir anlam katıyor.

İlahilerimiz, Şükranlarımız, vaazlar olmadan, Sofra sadece bir yemek’ten başka bir şey ifade etmez, Tanrı’nın kelamı bizleri tapınma ile bize Rable bir iletişim getiriyor, ve yine Sofra olmadan vaaz ve ilahilerle yapılan tapınma bağlam dışı kalıyor. Yalnızca ilahiler, dualar, şükranlar ve vaazlar varsa bu bir kutlamaya katılıyoruz gibi olur ancak kutlama Sofra olmadığı için tam sayılmaz. Sofra olmadan Tanrı’nın kelamı sadece yola getiren ve hatalarımızı gösteren bir olaya dönüşüyor. Buna göre ikisi sunulduğunda daha iyi anlıyoruz.

  1. Kominyon (Communion) nedir?

Kominyon sözcüğü Rabbin Sofrasını kutlarken “İsa Mesih’in Ruhsal olarak sofrada bizimle bulunduğu görüşüdür” bu görüş John Calvin ve Westminster İnanç Bildirgesi için toplanan konsey tarafından da kabul edilmiştir. Bu görüş, Kutsal Kitap’a göre hem İsa Mesih’in gerçek (fiziksel) hemde sadece simgesel birlikteliğini ret etmiştir. Yani, İsa Mesih bize İman anlamında yenilip içilmek için verilmiştir. Bu yenilip içilme gerçek fiziksel olarak değildir, ancak gerçekten verilmiştir.   Başka inançlardaki Mesih İsa  Kanı ve bedeni olarak yeryüzüne gelmiyor, Kutsal Ruh aracılığı ile bizler O’na kaldırılıyoruz. Ancak bu Mesih İsa’nın sofrada bulunmadığı anlamında değildir, Mesih İsa Tabiki her zaman her yerdedir ancak bu olay Ruhsaldır.

  1. Kilise Tarihinde Rabbin Sofrası üzerine Farklı görüşler nelerdir?

Kutsal Kitap ayetleri üzerindeki yorumlar veya olduğu gibi kabul etme bakış açıları yüzünden, Sofra’nın algılanması ve uygulanmasında farklı görüşler bulunmaktadır. Bu farklılıklar İsa’nın bu ruhsal sofradaki konumu üzerinedir. Bu farklı bakış açıları

İsa Mesih’in Sofrada Fiziksel olarak hazır bulunması (Transubstantion)

Bu görüşe göre, Erken kilise döneminde İsa Mesih’in sofrada yer almasından bahsetmektedir. 1215 Lateran Konsilinde bu bir doğma olarak kabul edilmiştir. Ancak bu görüş fazla gelişmemiş ve netlik kazanmamıştır. Roma Kilisesi ise Aristoles’in özle, tesadüf arasındaki ayrımından hareketle yola çıkarak ekmek ve şarabın görünümlerinde değil özlerinde İsa Mesih’in bedeni ve kanına dönüştüğünü iddia etmektedir. Bu olayın Rabbin sofrası ayininde gerçekleştiğine inanmaktadırlar.

Bu olayı kilisenin Rahipleri adeta İsa Mesih’i bir kez daha kurban sunma sonucunda gerçekleştirmektedirler.

Bu çok yanlış bir görüştür ve Reform hareketi öncülerinin Kutsal Kitap’ta o Rahiplerin yaptığı işi doğru olarak gösterebilecek bir ayet bulamamışlardır.

Fiziksel olarak hazır bulunması (Consubstantionion)

Martin Luther ve onun bu görüşünü benimseyen Lutheran Kiliseler, Rabbin Sofrasında İsa Mesih’in bedeninin ve kanının fiziksel olarak o anda sofrada bulunduğuna inanmaktadırlar.

Luther kesinlikle Rabbin Sofrasının, ruhbanların ayinleri ekmek ve şarabın Mesih’in bedeni ve kanına dönüştüğüne inanmamaktadır.  İsa Mesih’in görünümün ilahiliğinin yalnızca bir yansımasıdır. Gerçek bir insan görünümünde değildir gibi bir Doketik düşünceleri vardır. Buna göre sofranın her açıldığı yerde İsa Mesih varlık olarak oradadır. Ama bu ekmeğin ve şarabın asla dönüşümü değildir.

İsa Mesih’in Fiziksel ve Ruhsal olarak bulunması : Sadece Anma (Memorial)

Bu görüş Zwingle ile başlayan bir görüştür, bu görüş bir zaman kaybolmaya yüz tutmuştur. Ancak bu görüşü savunan ve kabul eden müjdeci kiliseler vardır. Ve bu görüşe göre Rabbin Sofras’ı sadece bir simgedir.

Ancak bu kardeşler Rabbin Beni anmak için böyle yapın” sözüne istinaden böyle demektedirler, Bu ayette daha önce Rab bize bunu yani ekmeği sunmaktadır. Luk 22:19 Sonra eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi. "Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. Burada görüldüğü gibi önce Rab ekmeği sunuyor ve alın yiyor diyor, yani önce kendisinde olan bir şeyi alma, ondan sonra hatırlama var. Buradaki anma sadece zihinsel bir düşünüş değildir, Buna örnek olarak 4. emri düşünürsek Tanrı ne diyor, Sept gününü hatırlayın diyor. Bu sadece İsrail’in bu günü hatırlamaları için söylenmiş bir söz değildir. Bu söz öyle bir şeydirki bu söz şimdiki zamanı değiştirir, bir kenara koyup ve yeni bir gerçeklik yaratır. Dördüncü emir örneğini düşünürsek İsrailliler bu sept gününü düşünerek akıllarında tutarak Tapınağı inşa ediyorlar. Öyleki Tanrı bu özel günde kendi halkı arasında özel bir biçimde yaşasın diye.

Bizim inancımıza göre bu anma sadece zihinsel bir düşünce değildir. Geçmişteki çarmıh gerçeği şimdiki zamana konmuştur. Öyleki bu daveti veren İsa Mesih’tir, Kutsal Ruh aracılığı ile ekmek ve şarap aracılığı ile bize kendisini sunar.

Luk 22:19 Sonra eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi. "Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın" dedi.

İsa Mesih’in Sofrada Ruhsal Anlamda Bulunması : (Communion)

Bu görüş John Calvin ve Westminster İnanç Bildirgesi’ni hazırlayan konsey tarafından kabul edilmiştir. Bu görüşe göre İsa Mesih Gökte baba Tanrı’nın sağında oturmaktadır ancak biz bu sofrada Kutsal Ruh aracılığı ile birlikte olmaktayız, İsa Mesih dünyanın her yerindedir ruhsal olarak, İsa Mesih bu sofra’da yeryüzüne inmemektedir, Kutsal Ruh aracılığı ile bizler İsa Mesih’e kaldırılıyoruz.

  1. Rabbin Sofrasında Şarap’mı Kullanılmalı Vişne Suyu’mu

Hıristiyanlar özgür kılınmışlardır, Bana göre vücuda zarar vermeyen her şeyi kullanabilirler, Bu Rabbin sofrasındaki şarap içinde vişne suyu içinde geçerlidir. Buna göre Rabbin sofrasında geldiğimizde önemli olan kasedeki nesnenin ne olduğu değil önemli olan orada Rabbin ruhsal anlamda bulunmasıdır.

  1. Sakramentler bizi sadece Tanrı ile mi ilişkilendirir?

Sakramentler bizleri, Ruhsal olan Tanrı ile ilişkilendirir ve aynı zamanda sakramentlerin fiziksel ve materyal özellikleri olduğundan bizleri komşularımızla ilişkilendirir. 1.Korintliler 11. Bölüm bu konuya ışıktır. Ayrıca Yunus’ta bu konuya bir örnek oluşturabilir, Yunus Tanrının Ninovaya gitmesi buyruğunda aldığında kendisinin sakramentlere sahip olduğunu düşünüp onlardan uzaklaşmak istemiştir, ancak daha sonra hatasını anlayıp Tanrı’nın mucizevi planı ve olayları ile Ninovaya gidip oradaki insanlara Tanrı’nın buyruğunu duyurmuştur.

  1. Bazı gıdalar günahmıdır?

Yasak olan şeyi yapmak günahtır, Yasak olan yiyecekte maddesel olduğu veya kötü olduğu için yasaklanmamıştır. Yaratılıştaki Adem Tanrı’ya olan güvenini ifade etmeye çalıştı. Demek ki onun inanması gereken, Tanrı’nın onu sevdiği ve kendisini  Tanrı’ya tam güvenle verip ve O’ndan korkmadan O’nunla ilişkide bulunabilmesiydi.

Adem’in meyveyi yiyerek günaha sebep olması meyvenin kötü olması ile ilişkili değil, ama onun meyveyi yemesi onun dünyaya Tanrı’nın yalancı olduğunu ilan etmesiydi. Böyle yaparak Demek ki “ Tanrı iyi değil, yalancı, güvenilmez” demiş oldu. Böyle düşünmesi Tanrı’nın ona vermiş olduğu bir armağan değil, o meyveyi kendisi arzulamıştı.

Levililer bölümüne baktığımızda gördüğümüz yasaların çoğu yemek rejimi ve diğer materyallerle ilgidir. Bu materyallere baktığımızda bu maddesel şeyler KÖTÜ OLDUĞU İÇİN YASAKLANMAMIŞTIR. Burada Tanrı’nın yapmak istediği şey onlara öyle bir yasa veriyor ki en küçük detay bile önemli, bu yüzden yasa Tanrı’nın tam kutsiyetini gösteriyor. Aynı zamanda bunu yaparak İsrail’e söylemek istediği onların özel olduğu ve Tanrı için ayrılmış olduğudur.

  1. Orta Çağ Kilisesindeki Sakramentler nelerdi?

Vaftiz, Rabbin Sofrası, Onaylama, Evlilik, İkrar ve Günah kefareti, El alma, Mesh etme.

  1. Söz ve Sakramentler arasındaki benzerlikler nelerdir?

Söz ve Sakramentin kaynakları aynıdır. Tanrı kendi sözünü kendi sakramenti ile mühürlemiştir.

Aynı içeriklere sahiplerdir.

İşaretle işareti yansıtan nesnein önemli olması. (Söz bahsetmeseydi su ekmek ve şarap öenemli olmayacaktı)

İkiside imanla alınır

  1. Söz ve Sakramentler arasındaki benzer olmayan durumlar nelerdir? 

Gereklilikleri farklıdırlar, Sakrament Söz’ün alt unsurudur,

Lütuf Sakramente bağlı değildir,

Kurtuluş yalnız imanla söz konusudur.

Sakrament iman üretmiyor destekliyor.

Sakrament olmadanda kurtuluş olur (İbrahim ve İsa Mesihle birlikte çarmıha gerilen hırsız) Ancak Lütuf olmadan kurtuluş olmaz.

Hedef Farklılıklar : Söz iman doğuruyor, güçlendiriyor, sakrament ise sadece güçlendiriyor.

  1. Küçük çocuklar vaftiz edilebilir, Peki Küçük çocuklar Rabbin sofrasındada alabilirmi?

Küçük çocuklar Rabbin Sofrasının anlamını tam olarak bilemezler, ve buna aileleride karar vermemelidirler, çünkü çocuklarını çok sevdikleri için onunda bu sofradan almalarını isteyebilirler, ancak bu doğru değildir. Bu durumda Aile çocuklarını  Kilise ihtiyar heyetine getirip ihtiyarların kararına göre çocuk Rabbin Sofrasından alabilir. Bu konuda net bir yargı bulunamamaktadır.

   

© Copyright www.incilturk.com